18 Nisan 2009 Cumartesi

Katalanların gururu, barcelonaya gitme nedeni,eserlerine bakıpta inançların sorgulandığı insanlardan biri.

Uzaylıda olabilir.

Benim tahayyül bile edemeyecegim şeyleri,dalga geçercesine inşaa etmeye başlıyor.

Ve diğer dahiler gibi kara mizahmı desem kaderin cilvesimi desem gereksiz derecede yüz kaslarını calıştıran bi ölümle sonlandırdığı için Tanrı'nın gene ne kadar garip bi espri anlayışı olduğunu düşünüyorum.

Rivayete göre yaptığı esere aşagıdan yukarıya bakarak geri geri açılma sureti ile bi tramvayın altında 23485 parça olarak yanaşmıştır azrail ona.
Cesetini tanıyamadıkları için pek de önemsememişlerdir o esnada

Büyük bir rus yazarın karısına kızdıktan sonra bir tren istasyonunda soguktan donarak ölmeside böyle bir şeydir.

Ha yazının başında yer yön yıl gibi esas adamımızın şahsi bilgilerini vermedim.
Ama siz zaten biliyordunuz tüm bunları ?
Tarihe tuhaf harflerle kazınmış İspanyol Mimar Antoni Gaudi dir
haydi hoşçakalın.
En ünlü eseri ise hayatını adadığı, yapımı halen süren Sagrada Familia kilisesidir. Gaudi, 1882’de F. del Villar tarafından yapımına başlanan bu kiliseyi tamamlama işini 1883’de üzerine aldı. Gittikçe daha fazla zamanını bu esere ayıran Gaudi, 1908’de başka proje almayı bıraktı ve 1926’da ölümüne kadar sadece Sagrada Familia ile uğraştı. Gaudi, tüm mimari bilgisini karmaşık semboller sistemi ve inancın gizemlerine ilişkin görsel açıklamalarla birleştirerek bir 20. yy. katedrali yaratmayı arzuluyordu. Sadece tüm enerjisini esere ayırmakla kalmadı, stüdyosunu da inşaata taşıdı. 7 Temmuz 1926’da, 74 yaşında bir trafik kazası sonucu öldü ve Sagrada Familia'ya gömüldü.

(vikipedi)
La Pedrera
Antoni Gaudi'nin
Vicens ailesi için 1883-1888 tarihlerinde yaptığı Barselona’daki Casa Vicens adlı yazlık ev

17 Nisan 2009 Cuma

Bu şarkı(evet bu birşarkı)
"Brazaville-Baltic Sea "

Tüm yalnız ve kendini yalnız hissedenlere gelsin.
Benim aklıma hep dolunay obruk(milka emjoyla maceraya katıldaki msgsülü cici abla) gelsede(neden oldugunu bilmediginiz ama hep öyle olan anlamsız şeyler) çok yalnız hissediyorum kendimi,


çok.

15 Nisan 2009 Çarşamba

"buraya kendi yüceliğinizi keşfetmek için bireysel planlarla geldiniz yüceliğiniz şeytanın yüzünü görmemekten geçmiyor. ne şeytan var ne de cehennem. kendi kurtuluşunuz, kendinizi gerçekleştirememenin sarhoşluğundan ayılmakla mümkün. bu savaşı kaybetmeniz mümkün değil. zaten bu bir savaş değil, bir süreç."
"dünyadaki göreviniz öğrenmek değil (çünkü zaten biliyorsunuz) hatırlamaktır."
''sozcukler en zayif iletisim aracidir. yanlis yorumlamaya, yanlis anlasilmaya en acik olanidir. neden mi boyle? sozcuklerin dogasindan. sozler yalnizca gurultulerdir; duygularin, dusuncelerin, deneyimlerin yerini alan gurultuler. semboller, isaretler...gercekler degil...`

9 Nisan 2009 Perşembe

Galaksi Tarihi bir çok sebepten ötürü biraz karışmış durumda:kısmen onun kaydını tutmaya çalışanların kafaları da bir parça karışmış olduğu için,ama kısmen de zaten çok karmaşık bir takım olaylar gelişmekte olduğundan.

Sorunlardan biri,ışık hızı ve bu hızı aşmaya çalışırken karşılaşılan güçlükler.Çünkü bunu başarmamız mümkün değil.Hiçbir şey ışık hızından daha hızlı yol alamaz.Bu konuda tek ayrıcalık,kendi özel kanunlarımızdan başkasını tanımayan kötü haberler olabilir.Arkintoofle Minor halkını oluşturan Hingefree'ler bu noktadan hareket ederek,kötü haber gücüyle çalışacak uzay gemileri inşa etmeye çalışmışlar ,ama bunda pek de başarılı olamamışlardı.Çünkü gemiler vardıkları her yerde öylesine kötü karşılanıyorlardı ki,oraya varmış olmalarının hiçbir anlamı kalmıyordu.
Bu yüzden genel olarak Galaksi halkı yerel karmaşaları içinde tembelleşme eğilimine girdiler ve uzunca bir süre,Galaksi Tarihi daha çok Evrenin oluşumu ve doğası ile ilgili bir anı olarak kaldı.
...
Günaydın Colomb!
Bunlar bana annemin amerikanın çokdan keşfedildiğini hatırlatan sözleri.

Ama biri size elmayla bisiklet arasındaki farkı söylerse nefes almanın ne anlamı kalır
Bisikleti ısırır ve elmaya binersem farkı o zaman anlarım.Ama ne yapacağımı düşünmek beni yapmaktan daha fazla yoruyor...
(Arizona Dream)